tr+90 (212) 242 70 70
·
info@madhukuk.com
·
Abdi İpekçi Cad. No:32/1 Nişantaşı, İstanbul / Turkey

Miras Payının 3.Kişiye Devri ve Bu Kapsamda Mirasçının Diğer Mirasçılarla Olan İlişkisi

İşbu blog yazısında; -hayali bir somut olay üzerinden- murisin eşi olan bir mirasçının, muristen kalma evi 3.bir kişiye devretme iradesi karşısında, bu mirasçının ne tür bir hukuki yola başvurması gerektiği ve bu süreçte karşılaşılabilecek çeşitli ihtimaller değerlendirilecektir.

  1. HUKUKİ DEĞERLENDİRME

           1. Olayın Kısa Bir Özeti:

    • Olayımızda müteveffa mirasbırakanın mirasçısı olarak sadece eşi ve 1 çocuğu vardır.
    • Mirasbırakandan mirasçılara miras olarak 1 ev kalmıştır.
    • Mirasçı eş, miras üzerindeki hissesini 3.bir kişiye devretmek istemektedir.
    • Eş, 1.zümreyle mirasçı olduğu için miras payı %25’tir.
    • Olayımızda mirasbırakanın vefatı gerçekleşmiş olduğundan miras açılmış; fakat henüz taksim gerçekleşmemiştir.

      2. Açıklamalar:

      Mirasçı eşin, taksim henüz gerçekleşmeden miras hissesini 3.kişilere devredebileceği sözleşmenin hukuki nitelendirilmesi “miras payının devri sözleşmesi” şeklindedir.
      1. Miras payının devri sözleşmesi; “mirasçının veya muhtemel mirasçının miras payını diğer mirasçılardan birine veya birkaçına ya da üçüncü bir şahsa ivazlı veya ivazsız olarak devretmeyi borçlandığı sözleşmedir.” şeklinde tanımlanabilir.
      2. Miras payının devri sözleşmesi miras bırakan tarafından değil, mirasçılardan biri tarafından, diğer mirasçılar veya üçüncü şahısla yapılan bir sözleşmedir. Bu sözleşmelerde taraflardan biri her zaman mirasçıdır (devreden), diğer taraf ise bir veya birkaç mirasçı ya da üçüncü şahıstır. Somut olayımızda da miras payı mirasçı tarafından 3.kişiye devredilmek istenmektedir.
      3. Devrin mirasçılar arasında yapılması halinde miras hukuku hükümleri, devralanın üçüncü şahıs olması halinde Borçlar Kanunu hükümleri uygulanır. Yani miras payının devri sözleşmelerinin 3. kişilerle yapılması halinde, bu sözleşmeler miras hukuku kapsamını aşarak borçlar hukukunu ilgilendiren bir sözleşme niteliği kazanmaktadır Olayımızda da mirasçı eş ve 3.şahıs arasında yapılacak olası bir sözleşmeye de borçlar hukuku hükümleri uygulanacaktır.
      4. Miras payının devri sözleşmeleri bir bedel karşılığı olabileceği gibi, bağış, trampa, borç nakli gibi bir edim karşılığında da olabilir.
      5. Miras payının devri sözleşmesi ile miras payının tamamı ya da bir kısmı üzerinde gerek mirasçıların birbirlerine gerekse üçüncü kişilere devri mümkündür.
      6. Üçüncü kişiye devredilen miras payı menkullerde teslim (TMK md. 763) ve alacağın temliki (B.K.163) yoluyla gerçekleşirken, gayrimenkullerin devri bakımından TMK md. 677/2 mirasçının üçüncü kişiyle yapacağı sözleşmede tarafları daha çok dikkat ve düşünmeye sevk için resmi şekil öngörülmüştür.
Mirasın paylaşılmasından önce mirasçılar terekeye elbirliğiyle (iştirak halinde) sahiptirler (M.K.640/2). İştirak halinde mülkiyette maliklerin terekeye dâhil bir mal veya malvarlığı üzerinde bağımsız payları bulunmamakta TMK md.701’de belirtildiği gibi mirasçıların her birinin bütün malvarlığı üzerinde mülkiyet hakkı bulunmaktadır. Bu nedenle malikler oybirliği ile hareket ederek tereke mallarını devredebilirler. Bu kuralın bazı istisnaları vardır. İşte bunlardan biri miras payının devri sözleşmeleridir.
  • Miras payının devri sözleşmesinde payını devreden mirasçı miras ortaklığından çıkar; ancak miras paylarının muayyen bir mal için devri de mümkündür. Bu takdirde devreden mirasçı miras ortaklığından çıkmaz, diğer mallar üzerinde ortaklık devam eder. TMK md.676’da “tereke mallarının tamamı veya bir kısmı….” tabiri kullanılarak kısmi devre olanak sağlanmıştır.
  1. Bir mirasçının üçüncü kişiyle yapacağı böyle bir sözleşmenin geçerliği noterde düzenlenmesine bağlıdır.
  2. Sözleşme bu kişiye paylaşmaya katılma yetkisi vermez; sadece paylaşma sonunda mirasçıya özgülenen payın kendisine verilmesini isteme hakkını sağlar.
  3. TMK m.648’e göre “Açılmış mirasta bir mirasçının payını devralmış (…) alacaklı, sulh hâkiminden bu mirasçının yerine paylaşmaya katılmak üzere bir kayyım atanmasını isteyebilir.”
  • Miras payının 3. kişiye devri sözleşmesi, devralana sadece devredene mirasçıya isabet edecek olan payı talep hakkı verir, paylaşmaya katılma hakkı vermez. Ancak TMK md.648 ve 650 gereği hâkimin müdahalesini isteme hakkı bahşeder. Burada 3.kişinin hakkı ayni değil şahsidir, bu nedenle devreden mirasçılık sıfatını yitirmez. Burada üçüncü kişinin yani payı devralanın; taksim sonucunda mirasçının payı belli olduktan sonra devir sözleşmesine dayanarak mülkiyeti talep etme hakkı vardır. Taksim bitmeden talep hakkı yoktur. Yukarıda belirtildiği gibi ancak hâkimden taksime müdahale etmesini isteyebilir. Ayrıca miras payını devralan 3.kişinin TMK md.652 gereğince tenkis davası açma yetkisi de yoktur. Devredilen miras payı ile ilgili taşınmazlar satılarak ortaklık giderilmişse devredenin hakkı satış bedelinden devredenin hissesine isabet eden bölümü istemekten ibarettir.
  • Mirasın paylaşımı ve bu bağlamda payların oluşturulup ayrı ayrı her bir ortak-mirasçıya özgülenmesi mirasçıların serbest istenciyle gerçekleştirilecek bir iştir. Mirasbırakanca atanmış vasiyeti yerine getirme görevlisi bile baskın görüşe göre mirasçıların oybirliğiyle anlaşmaları karşısında geri çekilir. Ama bu işin kotarılması içi oybirliğinin sağlanması şarttır. Tek bir mirasçının görüş ayrılığı bile paylaşımın gerçekleşmesini engellemeye yeter.
  1. Paylaşmanın sadece mirasçıları ilgilendiren bir işlem olması nedeniyle paylaşmaya ilişkin kurallar çoğunlukla emredici kurallar değildir. Gerek mirasçılar aralarında yapacakları anlaşmalarla, gerekse muris, ölüme bağlı tasarrufla değişik hükümler koyabilirler. Bu nedenle taksime hâkimin müdahalesi istisnai bir durumdur. (M.K. 648,650)
  2. Payların oluşturulmasında veya tahsisinde oybirliğiyle anlaşma sağlanamazsa, her bir mirasçı sulh hâkiminden paylaşıma aracılık etmesini ve mirasçıların muhalefeti yüzünden tıkanan yolu açmasını isteyebilir. (TMK m.650/2)
  3. Kural olarak yargıç, mirasçılar arasında tahsis konusunda anlaşma sağlanamazsa, ancak bir paylaşım planını(projesini), bir kur’a çekimini ve malın satılıp parasının paylaşılmasını önerebilir. (TMK m.650/3) Fakat TMK m.653 kuralına göre, eşya birliği(tümlüğü) durumunun olduğu hallerde yargıcın eşyayı belirli bir mirasçıya özgüleme yetkisi olduğu kabul edilebilir. TMK m.653/1:” Mirasçılardan birinin karşı çıkması hâlinde, nitelikleri veya özgülendikleri amaç gereği bir bütünlük oluşturan eşya birbirinden ayrılamaz.”
  • Yasa, sağ kalan eşin çıkarlarını korumak, onu eşiyle ortak yaşam değerlerinden ve anılarından koparmamak ve özellikle onun eşinin ölüm gününe kadar sürdürmüş olduğu yaşamı aynen sürdürmesini sağlamak için, aile konutunun ve ev eşyasının, hiç kuşkusuz miras payından düşülerek, talebi üzerine kendisine özgüleneceğini TMK m.652’de kurala bağlamıştır.

        3. SONUÇ

  • Öncelikle mirasçı eşin henüz miras paylaşılmadan önce miras payını 3.kişiye devretmesi mümkündür. Bu devir, “miras payının devri sözleşmesi” ile yapılır. Bu sözleşmesinin temelinde satış olabileceği gibi trampa, bağışlama gibi ilişkiler de olabilir. Bu durumda devralan 3.kişinin bir alacak hakkı doğmuş olacaktır. Bu sözleşmenin yapılmasının önünde bir engel yoktur.
  • Ancak mirasçı eş; miras payını değil de mirasbırakandan kalan evin kendisini, bir bütün olarak 3.kişiye devretmek istiyorsa, bu durumda taksimden önce bir devir ilişkisi kurulması kesinlikle tavsiye edilmez.
  • Çünkü ilk olarak kural TMK md.653’te belirtilen “eşya birliği” kuralıdır. TMK m.653/1:” Mirasçılardan birinin karşı çıkması hâlinde, nitelikleri veya özgülendikleri amaç gereği bir bütünlük oluşturan eşya birbirinden ayrılamaz.” demektedir. Dolayısıyla ilk olarak mirasçılar evin kimde kalacağına aralarında karar vereceklerdir; şayet karar veremezlerse hâkim müdahale ederek ya evi mirasçılardan birine özgüleyecek ya da açık artırma yoluyla satıp miras payı oranında mirasçılara paylaştıracaktır. Bu durum TMK md.650/2 ve 650/3’te; “Mirasçılar bir tereke malının bölünmesi veya özgülenmesi konusunda anlaşamazlarsa, o mal satılır ve bedeli bölüştürülür. Mirasçılardan biri istemde bulunursa satış artırma yoluyla yapılır. Mirasçılar artırmanın şekli konusunda anlaşamazlarsa sulh hâkimi, artırmanın mirasçılar arasında veya herkese açık yapılmasına karar verir.” şeklinde ifade edilmiştir.
  • Öte yandan diğer bir kural, “Aile konutu ve ev eşyasının sağ kalan eşe özgülenmesi” başlıklı TMK md. 652’de “ Eşlerden birinin ölümü hâlinde tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa; sağ kalan eş, bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir.”şeklinde ifade edilmiştir.
  • kural eşyanın birliği, 2.kural aile konutunun sağ kalan eşe özgülenmesidir. Dolayısıyla sağ kalan mirasçı eş, evi 3.bir kişiye devretmek istiyorsa bu 2 kuraldan faydalanmalıdır.
  • Mirasçı eş, eğer paylaşma işlemi yapılmadan önce miras payını 3.bir kişiye devir sözleşmesi yaparsa, bu durumda aile konutunun kendisine özgülenmesini istemesi dürüstlük kuralına aykırı olacaktır. Çünkü hem beraber yaşadıkları evin kendisi için manevi değeri olduğunu ileri sürerek kendisine özgülenmesini istemesi hem de miras payını henüz paylaşma gerçekleşmeden 3.bir kişiye devretmesi çelişkili davranış olacaktır.
  • Bunun yerine kanaatimce; mirasçı eş yukarıda açıklanan 2 kural gereğince hem eşyanın bütünlüğünü hem de sağ kalan eş olduğunu ileri sürerek miras payına mahsuben söz konusu evin kendisine özgülenmesini istemeli, miras payını aşan kısmın da ödemesini yaparak söz konusu evin kendisi adına tescilini sağlamalıdır. Ancak bundan sonra evi 3.bir kişiye devri sorunsuz şekilde gerçekleşecektir.

Related Posts

3 Responses
  1. Ahmet

    Merhaba.biz 9 kardeşiz.anne de sağ..babamdan kalan bir bina var.kat ittifakı yapısına sahip.ama ayrı ayri tapu yok.ama daireler belli..vergileri deprem sigortaları vs ödenmekte..ben kendi payimi satabikirmiyim.kardeşlerim şimdilik satılmasını istemiyor.bende n de satın almıyorlar..kiraları da kafalarına göre topluyorlar.ben ne yapabilirim..yardımcı olursanız sevinirim

  2. Sinan

    Selam bir miras davası var mşrasçıardan biri hissesi olan yüzde 18 olan payını devir etmek istiyor biz bu dairenin 18 hissesini alabilirmiyiz bize ne gibi bir zararı veya artısı olabilir daire boş masrafını yap otur diyor yarın birgün öbür hissedarlar burayı bizden alabilirmi veya nasıl bir yol izliyebiliriz bilgilendirirseniz sevinir

Yorum Yapın to Şakir yıldız Yanıtı İptal Et